1 Ağustos 2008 Cuma

görsel kültür

deneysel tipografi ile ilgili neredeyse herşey denendi. organik malzemeler, rastlantısal sonuçlar, birden fazla materyalin bir aradalığı üzerine kurulu pekçok denemeye ve sonuçlarına şahit olduk.
gerçi bu kendi içindeki açılımlar sona erdi, artık yapılacak hiçbirşey kalmadı anlamına da gelmiyor diğer yandan. peki dünyada bunlar olurken biz neler yaptık? iyi niyetli projeler akademilerde hayata geçti elbette. ancak asıl sorun biraz daha başka bence. ya da enazından ben öyle hissediyorum ki hala daha rss takiplerinde eski veya yeni bir deneme, proje veya denememe, tipografiye dair birşey gördüğümde heyecanlanıyorsam ve bu heyecanlanma durumu bizim örneklerimizde daha az yaşanıyorsa bir nedeni olmalı.

görsel kültürle ilgili olduğunu düşünüyorum. sokaklarımız, şehirlerimiz, tabelalarımız, binalarımızla, kitaplarımız, kitap kapaklarımız, gazetelerimizin tasarımıyla ilgili olduğunu sanıyorum. bizim yaptıklarımızın yetersiz, kötü olduğunu söylemiyorum tersine eş zamanlı tasarımlara öykünmek yerine "elimizdeki malzemeyle" yeniden kendi özgün yorumumuzun peşine düşmek gerektiğini düşünüyorum.

bizdeki geçmiş, görsel kültür ve malzemeyle öykündüğümüz sonuçları yakalama çabasından, derdinden sıyrılmak gerekiyor bence. biraz dağınık bir yazı oldu, bu dağınıklığa ve yazıya neden olan fotoğrafla son veriyorum...


Hiç yorum yok: